Saat
Similar topics
Nisan 2018
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | ||||||
2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 |
23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 |
30 |
En son konular
Hadis-i Şerif


Giriş yap
Kontrol Paneli
![]() Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
![]() Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
![]() Gelen Kutusu ÖM Gönder |
![]() Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11789 mesaj attılar bunda 4566 konu
Haccın Zamanı
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş •
Haccın Zamanı
Bilindiği gibi, İslâm’ın önemli şart-ibadetlerinden birisi de, “Hacc” ibâdetidir. Son yıllarda pek çok İslâmî mevzu’da olduğu gibi, Hacc ibâdetiyle alakalı olarak, kimi İlâhiyat Fakültesi hoca’larından garîp, egzantrik görüşler ortaya atılmıştır. Kimileri, Kâbe’nin mukaddesliğini hafife almış, “Kâbe, Kubeys Dağı’ndan getirilmiş taşlardan inşa edilmiş basit bir bina” demiş, kimisi Cennetten getirilmiş, Mekke’de bulunan, diğer mu’cizelerden (Âyât)’dan olan Hacerü’l-Esad, daha sonra Hacrü’l-Esved’i tahfif ile, “Hacerü’l-Esved’in herhangi bir kutsallığı yoktur, diğer taşlar gibi Kubeys Dağı’ndan getirilmiş herhangi bir taş’tır,” demişler, diğer kimileri de “Şeytan Taşlama”nın herhangi bir şey ifade etmediğini söylemişti. Daha önce, “Hacc” ibadetinin “mâlum” günlere sıkıştırılmaması, insanların senenin her ayı ve her gününde “Hacc” ibadetini yerine getirebilmeleri gerektiğini söyleyenler vardı. Şimdi de, bir başkası çıkmış, “Hacc, senenin her on iki ayında da belirli günlerde yapılabilmelidir,” diyor. Önce mukaddes metinleri, Şer-i Şerif’in birincil ve ikincil delilleri olan âyet ve Hadis-i Şerif’leri bir inceleyelim... “Hacc, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramını giyerse), hacc esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. (Ey mü’minler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki, azığın en hayırlısı takvâ’dır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.” (Bakara 2/197) Kur’ân yorumcularının (müfessir’lerin) kâhir ekseriyyetine göre “Bilinen aylar”dan maksat, Şevval ve Zilka’da aylarıyla Zilhicce’nin ilk on günüdür. (Ramazan’dan sonraki iki ay on gün). Bu döneme Hacc mevsimi de denilir. Görüldüğü üzere âyet’in hükmü (âm) geneldir; yâni hac ibadetini meydana getiren fiillerin (Menâsik) bu müddet zarfında ne zaman yapılacağına ait bir ta’yin yoluna gidilmemiştir. Diğer pek çok ibâdette olduğu gibi, ta’yini, belirlemeyi Hazret-i Peygamber yapmış, İslâm Ümmeti de asırlar boyu bu tatbikatı devam ettirmiştir. Resûlüllâh Efendimiz “Veda Haccı” denilen hayatının ilk ve son haccı’ndan bir yıl önce, hicretin 9. Yılı, Zilhicce ayında (Nisan 631) tesadüf etmişti, Hazret-i Ebû Bekr’i Hac Emiri ta’yin ederek 300 Müslümanla birlikte Mekke’ye gönderdi. Haz. Ebû Bekir, o yılın hac günlerinde Müslümanlara hacc’ın esaslarını öğretti. Ertesi yılın 25 Zilkâdesi’nde (22 Şubat 632)’ye tesâdüf etmişti, büyük bir cemaatle Hacc yolculuğuna çıkan Resûlüllâh, Zilhicce’nin 4. günü Mekke’ye vâsıl oldu. Bu sırada muhtelif bölgelerden gelen Müslüman hacı adaylarının sayısı 100.000 bini aşmıştı. Hazret-i Peygamber yanındaki Müslüman kitle ile birlikte 5, 6 ve 7. Zilhicce günleri Mekke’de kaldı. Bu esnada kudûm (Mekke’ye ilk geliş) tavafı yaptılar, Makam-ı İbrahim’de iki rek’at namaz kıldılar, Sefa ile Merve arasında Sa’y yaptılar. 8. Zilhicce’de Minâ’ya gidildi. 9. Zilhicce sabahı Müzdelife üzerinden Arafat’a geçildi ve vakfe yapıldı (Bu yâni, Vakfe Haccı’n en önemli rükunlerindendir.) Hazret-i Peygamber burada (Arafat’da) meşhûr Veda Hutbesi’ni irad buyurdu. Bu hutbe aynı anda ağızdan ağıza Arafat’daki bütün Müslümanlara aktarıldı. Daha sonra Müzdelife’ye inildi ve âyette de zikredilen Meş’r-i Harâm’da istirahat edildi. 10 Zilhicce sabahı Cemretü’l-Akabe’ye varıldı, yedişer taş atıldı (Şeytan taşlandı. Resûlüllah’ın Mina’da da bir hutbe okumasından sonra kurban kesimi yerine gidilip kurbanlar kesildi. Bütün Müslümanlar tıraş olup, ihram’dan çıktılar: Kâbe’ye gidip Tavâf-ı İfâda yaptılar (buna ziyaret tavafı da denilir. Haccı’nın rüknü olan tavaf budur) Sonraki Eyyâm-ı Teşrik’de (teşrik günleri) Mina’ya gidilerek cemreler tamamlandı. Beşinci günü sabah namazından önce Veda Tavafı’nın yapılmasıyla hac ibâdeti tamamlanmış oldu. İşte âyette “Hac, bilinen aylardadır” buyrularak umûmî bir ifade ile zikredilen Hacc İbâdetinin yerine getirilme vakti, bizzat Haz. Peygamber’in uygulamasıyla tam olarak ta’yin ve tesbit edilmiş oldu. Günümüze kadar ki bütün uygulamalar da bu şekilde sürdürüle gelmiştir. Bu sebeple, âyette geçen “Hacc bilinen aylardadır” şeklindeki mutlâk ve umûmî ifadeye bakarak bu ibadetin belirtilen iki ay on günlük müddet içinde başkaca günlerde de ifâ edilebileceğini veya ba’zı zorlukları azaltmak ya da ortadan kaldırmak için yine bu müddet zarfında farklı zamanlara yaygınlaştırılabileceğini düşünmek-ifade etmek- Haz.Peygamber’le Hulafâ-i Radişîn’in ve günümüze kadar gelmiş-geçmiş bütün Müslüman âlimlerin, fakîh’lerin görüşlerine ve 1400 yılı aşkın bir zamandan beridir yürütülen uygulamaya aykırıdır. Hacc mevsiminde doğabilecek zorlukları ortadan kaldırmak için kâfî imkân’ların mevcut olduğu günümüz şartlarında söylendiği gibi bir değişikik gereksizdir, yanlıştır. Ayrıca yapılacak değişikliğin, bu ibâdetin-yukarıda önemi ve değeri bir ölçüde ifade edilen-dinî, ahlâkî, sosyal, siyâsî, içtimâî işlevlerini de zayıflatacağında şüphe yoktur. Bilindiği gibi, dört olan Şer’î delilden asl olan ilk ikisi âyet ve hadis-i Peygamber’î’dir. “Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıl’a inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.” (Necm 53/1,2,3 ve 4) Âyet-i Kerime’de ifade buyrulduğu gibi Haz. Peygamber’in sözlü, amelî ve sükûtî sünnetleri vahiy mahsulü olduğu ve Haz. Peygamber şârî (şeriat ve hüküm koyan) olduğu için, âyette (Kur’an-ı Kerim’de) mücmelen ifade buyrulan hususları tefsir ve beyan, birinci elden O’nun vazifesidir. Dolaysiyle, âyet-i Kerime’de “âm” umûmî ve genel olarak “mâlûm aylarda hac” mücmel bırakılmışken Resûl-i Ekrem Şârî sıfatıyla bu âyet-i Kerime’yi tefsir ve beyân etmiş bu aylar içinde Haccı’n hangi günlerde ifa edileceğini bütün ümmetine beyan etmiştir. Kudûm Tavafının günü’nü, Arafat’da Vakfe gününü, Müzdelife’ye inişi, Kurban Kesim günlerini, şeytan taşlama günlerini birer birer ta’yin ve tesbit etmiştir. Haccı’n üç farzı vardır; bunlardan birincisi şart olup, İhram’dır, diğerleri ise rükûnlar’dır ki, bunlar da Arafat’da Vakfe ve ziyâret Tavafıdır. Peygamber’imiz, “Hacc Vakfeden ibârettir,” buyurmuştur. Dolaysiyle, Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat’da Vakfe’ye durmayanların Haccı kabul edilmez, diğer rükûnlerin vacibiyle, sünnetiyle, mendubuyla bütün Menasik-i Hacc, eksiksiz, yerine getirilmiş olsa bile, Rükn-ü Aslî olan Vakfe terk edilmesi halinde Hacc ifâ edilmemiş sayılır. Hacc kendisine farz olan, müteâkip yıllarda hacc etmek zorundadırlar. Hacc’ın, Hacc Mevsimi dışında da yapılabileceğini söylemek, düşünmek, Hacc’ın sebebini, hikmetini, Hacc’daki çıplak ve avâmî gözlerle bile görülen “ÂYÂT” (mu’cizeleri) anlayamamak anlamına gelir.
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3900
Puanı : 4297
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10

» Zamanın değerini bilmek.
» basketbolun kuralları
» Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu?
» sana gül bahçesi vadetmedim
» dobalan açılısı ne zaman????
» basketbolun kuralları
» Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu?
» sana gül bahçesi vadetmedim
» dobalan açılısı ne zaman????
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
» Umre benim için Hasret Demektir
» Sedat Uçan Müsaden Var mı Ya Rasulallah Müziksiz
» Hasan Dursun - Levlake
» Hasan Dursun Kokusu Gelir Müziksiz
» Hasan Dursun Bilal Gibi Müziksiz
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
» Referansım Allah celle celalühü
» Medine-i Münevvere’de Ramazan’ı Yaşamak
» EY KALEM! ESER SENİN DEĞİLDİR
» MESCİD-İ NEBEVÎ'DE TANIDIK BİR İMZA
» Medine-i Münevvere'ye Gidin / Dursun Ali Erzincanlı
» diken Tohumu
» Hakka Vuslat
» Kalpteki Nurun Sebebi
» Sâlih Amelleri Yok Eden Belâ: HASET
» |❀ܓ|Kurban Bayramımız Mübarek Olsun|❀ܓ|
» Hac
» Zilhicce Ayının On gününün Önemi
» AH ŞU TATİL GÜNLERİ
» AMAN İSLAM'I BIRAKMAYIN!
» Zilhicce Ayı Orucu İle İlgili Hadis-i Şerifler
» ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNDE YAPILMASI FAZİLETLİ AMELLER
» Haccın Hikmetleri
» SADAKA ÖMRÜ UZATIR, BELAYI DEFEDER
» Eden Bulur.
» Bir Karga Hikayesi..
» Talep..
» Hac üzerine 🕋🥀♥
» MEKKE-İ MÜKERREMEYE GETİRİLEN İLK SU: AYN-I ZÜBEYDE
» Ana Babaya İyilik Hakkında Hikaye ve Hadis-i Şerifler♥
» Bakalım cennete ilk önce kim varır. 😊
» Ikilemeli konuşma 😊
» Tabaktaki et :)
» İnşaallah :)
» Kurban ve Bilmemiz Gerekenler
» |❀ܓ|RAMAZAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN|❀ܓ|
» Ya Bardak Ya Göl...
» Elveda Ey Şehri Ramazan
» Ramazan-ı Şerif Giderken
» Ramazan-ı Şerif Bayramı
» BAYRAMIN SÜNNET VE EDEPLERİ
» Ramazan nüktesi :)
» Yurdum İnsanı
» Ne Zaman Uyanır?
» Köpeğe su vermesi affına vesile oldu
» Her Koyunu Kendi Bacağından Asarlar.
» Hikmetler.
» Kalbe Dokunan Sözler...
» Kelebeğin Yüreği