Saat
Similar topics
Nisan 2018
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | ||||||
2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 |
23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 |
30 |
En son konular
Hadis-i Şerif


Giriş yap
Kontrol Paneli
![]() Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
![]() Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
![]() Gelen Kutusu ÖM Gönder |
![]() Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11789 mesaj attılar bunda 4566 konu
Bir Tatlı Tefekkür...
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş •
Bir Tatlı Tefekkür...

Gecenin karanlığında uyandı. Kalktı, hemen pencereyi açtı.
“-Sübhânellezî yuhyil mevtâ ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”(Ölüleri dirilten ve her şeye gücü yeten Allâh’ı her türlü eksik ve noksan vasıftan tenzih ederim.) dedi.
Abdest aldı, biraz öyle kaldı. Seccadeye yöneldi, serdi, oturdu. Salavat getirdi, ellerini kaldırdı, boyun büktü, yalvardı. Birkaç damla gözyaşı döktü. İçini tesbihine döktü. Tesbih tanelerini gönlüne doldurdu, gönlü tesbih oldu. Elini semânın uçsuz bucaksız derinliklerine kaldırdı, heybesini doldurdu. Tevbe ve istiğfarda bulundu. Bütün zerreleri buna dâhil oldu.
“Estağfirullah el-azim”
(Sen ne kadar yüceler yücesisin, Sen’in mağfiretini dilerim.) derken kendisi küçüldü, küçüldü, eridi, kayboldu.
Sonra huzura alındı. Sanki cennet bahçelerinde salındı. Yüreği yandı, Rabbini hemencecik yanında sandı. Şimdi ne müthiş bir andı.
“-Allâh’ım özledim!..” derken gözünden yaşlar boşandı.
“Lâ ilâhe illâllâhu’l meliku’l hakku’l mübîn”
(Hiçbir ilâh yoktur, sadece apaçık bir hak ve her şeyin sahibi olan Allah vardır.) cümlesini tamamlayamadı. Ağladı, ağladı…
“Muhammedü’r-Rasûlullâh es-Sâdık’ul va’di’l emîn”
(Va’dine sâdık, güvenilir ve Allâh’ın Rasûlü olan Muhammed!..) dedi, ferahladı.
Sanki Rasûlullah yanındaydı demin. Salavâta başladı, dili tatlandı, salavât katlandı, o kanatlandı.
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”
(Ey Yüce Allâh’ım!.. Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed’e, O’nun âilesine, ashâbına salât ü selâm olsun!..)
Rasûlullâh’ı görüyormuş gibi gözünde canlandırdı. Ayakları yerden kesildi, sanki Rasûlullâh’ın kalbine girdi. Orada kendini gördü. Sûreler okuyup Allâh’ın Habîbi’ne hediye etti.
Sonra gecenin derinliğinde, ölümün soğukluğunu düşündü.
“-Tefekkür-i mevt.” dedi.
İçi titredi. Sanki sur üzerine üflendi. Öldü, dirildi, telkin verildi. Kefen biçildi, salâ söylendi. Azrail’i gördü, sanki yakın tanıdığıymış gibi bir sıcaklık hissetti. Mezara girdi. Hiç kimsenin olmadığı, yalnızlar ve garipler mekânı burası...
Elhamdülillah, îmânı vardı. Bunun en büyük kâr olduğunu bilse de onu bir korku sardı. Sarardı… Allâh’ın izniyle amelleri, ona arkadaş olacaktı. Mahşere çıktı, mizana baktı, dizleri titredi, cehennem kükredi.
Rabbinin huzurunda durdu. Ve suâl olundu:
“-Ne getirdin?”
Yutkundu, yutkundu…
“-Gariplik.” diyebildi.
O gün orada Allah, mü’minleri rahmetinin içine alacak elbet… Ama rahmeti gibi gazabı da şiddetli olacak!.. Mücrimler kaçacak yer arayacak, her yer daralacak. O da endişe içinde Rasûl’ünü aradı.
Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi.
Yeniden tesbihini eline aldı. Dili hep damağında kaldı.
“-Allah, Allah, Allah!..” nağmeleri, inci taneleri gibi kalbinden döküldü. Zikrin tadını buldu. Kalbinde ayrı bir sıcaklık duydu. Zikirle mutmain olmak bu muydu? Mânevî tahsil yapıyordu. Her sınıfta farklı dersler görüyordu. Kağıt, kalem ve satırlar kullanılmıyordu bu tahsilde... Derslerin mahalli kalpler ve sadırlar idi.
Diplomasını en büyük muallim olan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- verecekti. Heyecanı kat be kat arttı. Rûhunun yelkenleri dalgalandı. Yolun sonu yok, mânevî ufuklar engin… Bu yolculuk sonsuzluğa, bu yolculuk sonsuz huzura…
Ne mutlu, yüz akı ile âhirete göç edebilenlere!.. Ne mutlu sıratı geçebilenlere, âb-ı Kevser’den doyasıya içebilenlere!..
Hatice Sena
Misafir- Misafir
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...
Gerçek manada tefekkür edenlerden oluruz İnşaallah, çok güzel bir paylaşımdı..


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...
Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi.
Ne güzel bir ekleme..
Gece hilkat, gündüz gaflet uykusunda olanlar anlamazlar hic bir sey bundan...
Kalbi rikkatle carpan..nefs-i emmaresinin hayrini ayaklar altina alan..
..adres-i ilahi olan mintika-i kalbine
hak ve hakikatten madasina gecit vermeyen
hazreti insanda zuhur eden maneviyat budur iste.
Ekleyenden Allah (cc) razi olsun..
Yüce Mevlam...
..bizlere de böylesi güzellikleri tattirsin insaAllah.
Ne güzel bir ekleme..
Gece hilkat, gündüz gaflet uykusunda olanlar anlamazlar hic bir sey bundan...
Kalbi rikkatle carpan..nefs-i emmaresinin hayrini ayaklar altina alan..
..adres-i ilahi olan mintika-i kalbine
hak ve hakikatten madasina gecit vermeyen
hazreti insanda zuhur eden maneviyat budur iste.
Ekleyenden Allah (cc) razi olsun..
Yüce Mevlam...
..bizlere de böylesi güzellikleri tattirsin insaAllah.
~ turab ~- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 55
Puanı : 15
Teşekkür : 3
Kayıt tarihi : 02/11/09
Nerden : alm.
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...


bir sorum olacak misafirler ekleme yapabiliyormu ben denedim olmadıda
Misafir- Misafir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
» Umre benim için Hasret Demektir
» Sedat Uçan Müsaden Var mı Ya Rasulallah Müziksiz
» Hasan Dursun - Levlake
» Hasan Dursun Kokusu Gelir Müziksiz
» Hasan Dursun Bilal Gibi Müziksiz
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
» Referansım Allah celle celalühü
» Medine-i Münevvere’de Ramazan’ı Yaşamak
» EY KALEM! ESER SENİN DEĞİLDİR
» MESCİD-İ NEBEVÎ'DE TANIDIK BİR İMZA
» Medine-i Münevvere'ye Gidin / Dursun Ali Erzincanlı
» diken Tohumu
» Hakka Vuslat
» Kalpteki Nurun Sebebi
» Sâlih Amelleri Yok Eden Belâ: HASET
» |❀ܓ|Kurban Bayramımız Mübarek Olsun|❀ܓ|
» Hac
» Zilhicce Ayının On gününün Önemi
» AH ŞU TATİL GÜNLERİ
» AMAN İSLAM'I BIRAKMAYIN!
» Zilhicce Ayı Orucu İle İlgili Hadis-i Şerifler
» ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNDE YAPILMASI FAZİLETLİ AMELLER
» Haccın Hikmetleri
» SADAKA ÖMRÜ UZATIR, BELAYI DEFEDER
» Eden Bulur.
» Bir Karga Hikayesi..
» Talep..
» Hac üzerine 🕋🥀♥
» MEKKE-İ MÜKERREMEYE GETİRİLEN İLK SU: AYN-I ZÜBEYDE
» Ana Babaya İyilik Hakkında Hikaye ve Hadis-i Şerifler♥
» Bakalım cennete ilk önce kim varır. 😊
» Ikilemeli konuşma 😊
» Tabaktaki et :)
» İnşaallah :)
» Kurban ve Bilmemiz Gerekenler
» |❀ܓ|RAMAZAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN|❀ܓ|
» Ya Bardak Ya Göl...
» Elveda Ey Şehri Ramazan
» Ramazan-ı Şerif Giderken
» Ramazan-ı Şerif Bayramı
» BAYRAMIN SÜNNET VE EDEPLERİ
» Ramazan nüktesi :)
» Yurdum İnsanı
» Ne Zaman Uyanır?
» Köpeğe su vermesi affına vesile oldu
» Her Koyunu Kendi Bacağından Asarlar.
» Hikmetler.
» Kalbe Dokunan Sözler...
» Kelebeğin Yüreği